"Uykuların en sorumsuzu, ne olacağı hiç belli değildi. Doğada herhangi bir canlının düzenli olarak asla koşamayacağı bir hızla; taş, toprak,
zift, karanlık üzerinde; dünya gibi sürekli dönen tekerlekleriyle kocaman bir kibrit kutusunun içerisindeki
işkence
koltuklarına bağlanmış deliler gibi alınan bir
uykudan uyanabileceğimiz ne
kadar akla yakın. Zaten böyle bir serüvene kalkışmamız başlı başına sorumsuzluk. İşte tam da bu yüzden, otobüs uykusu kadar derin ve huzurlu uykular bilmiyordum ben."